21 Şubat 2016 Pazar

Kitap Yorumu - Son Ada - Livaneli


Adı: Son Ada
Türü: Distopya
Sayfa Sayısı: 183
Yayınevi: Doğan Kitap
Basım Yılı: 2015

Bir yerde kötülük varsa oradaki herkes biraz suçludur.


Merhaba! Yeni bir kitap yorumu için klavyenin başına oturdum sonunda.. Bu ay biraz hızlı başladı ve nerdeyse ayın sonuna geldik, zaman nasıl böyle çabuk geçti?! Ve ben bir ay boyunca sadece 3 kitap okuyabildim :( 3 diyorum ama 3. sünü bu ayın sonunda bitirmiş olucağımı düşünerek söylüyorum bunu.. Neyse gelelim hangi kitapları okuduğuma; D&R alışverişi yazımda gördüğünüz kitaplardan biri olan Son Ada, Tolstoy - İnsan Ne İle Yaşar? ve Ece Temelkuran - Muz Sesleri.. Bu yorum yazısı da Son Ada için tahmin ettiğiniz üzere..


Kitap hakkında düşüncelerimi yazmadan önce size Livaneli'ye olan hayranlığımdan bahsetmem gerek sanırım, Livaneli benim Türk yazarlar içerisinde en başarılı bulduğum ve tarzını en çok sevdiğim yazar, neden mi? Çünkü yerli ve yabancı pek çok yazar daha çok kitap satma kaygısı ya da daha popüler olma amacıyla kendilerini tekrar ediyorlar, yazarların bir kitabının ikincisinden, onunda üçüncüsünden farkı olmuyor. Böyle olunca da tüm kitabı boşuna okuduğunuzu hissediyorsunuz ve kitabı okurken yeni ve farklı birşey bekliyorsunuz ama yok.. Ben böyle olduğunu düşündüğüm yazarların 2'den fazla kitabını okuyamıyorum çünkü kitapta nelerin beklediğini önceden bilmek bir okur olarak benim şevkimi kırıyor. Gelelim bu çoğunluğa katılmayan yazarlara.. Onlar da yok mu var elbet yani her kitabı birbirinin aynı olmayan, kendini tekrar etmeyen ve okuru şaşırtmayı başarabilen yazarlar.. Bu yazarlar güzel bir şeyi başarıyor evet ama burda da şöyle bir sıkıntı söz konusu, yazarlar sanat yapma kaygısı ile anlatımı karmaşık hale getiriyor.. Basit ve anlaşılır bir dil kullanmak yerine okuru zorlamayı seçiyor.. İşte bu durum Livaneli'yi değerli kılıyor. Çünkü Livaneli bu iki tür yazardan farklı olarak her kitabında farklı konular işlerken bu konuları yalın ve okuyucuyu yormayacak bir dille anlatıyor, buna rağmen özgün bir tarz yaratarak her kitabının sonuna imzasını da atıyor.. Ayrıca eserlerinde toplumsal konulara değinmesi de çok hoş :) Sorunlara değinirken konuyu gölgede bırakmıyor, amacından sapmadan mesajlarını inceden inceye çok hoş bir şekilde ulaştırıyor okuyucularına. 

Son Ada'ya gelicek olursak, Livaneli bu kitabıyla da beni hayal kırıklığına uğratmadı ve bir kez daha kendine hayran bıraktı. Kitap huzur ortamı olmayan, iç savaş ve darbelerle yıpranmış bir ülkenin unutulmuş, huzur ve barış ortamı barındıran bir adasında geçiyor, öyleki bu adayla adeta bir ütopya yaratmış yazar ancak bu ütopyayı daha sonra bir distopyaya dönüştürüyor. Herşey eski Başkan'nın (aynı zamanda eski başkomutan) emekliye ayrıldıktan sonra huzur bulmak ve dinlenmek için(!) Son Ada'ya gelmesiyle başlıyor.. Başkan'nın gelişiyle beraber ada halkı kendilerini yavaş yavaş, farketmedikleri bir şekilde kaos ve kargaşa içinde buluyorlar.. Ada ve kendileri için yanlış ve telafisi olmayan pek çok karar alıyorlar. Başkan'dan sonra oluşan bu yeni ada eskisinden çok farklı, adeta bir cehennem ve ada sakinleri bunun farkına vardığında ise herşey için  çok geç.. Üstelik tüm bu olanların sorumlusu da Başkan değil ada sakinleri çünkü alınan tüm kararlar demokrasi yoluyla alınmıştı..

Livaneli romanı iç burkan bir sonla bitiriyor.. Ada'dan bahsettim ancak bir de Yazar, Yazarın Arkadaşı ve Lara var.. Ada'da meydana gelen değişimi ve bu değişimin boyutlarını gerçek anlamda anlayabilen insanlar.. Ve onların Ada için verdiği mücadele.. 

Bu arada kitap çokça edebi ve siyasi taşlama içeriyor ve yazar bunu inceden inceye mizah kullanarak yapıyor, açıkcası bu bana zevk verdi okurken, Livaneli'nin zekasını ve kaleminin ince ayarını takdir ettim bir kez daha.. Kitabı bitirdiğimde ise etkisi geçmek bilmedi, bir kere demokrasi kavramını sorgulamaya başlıyorsunuz.. Kitapta her hangi bir ülke veya isim geçmiyor, herşey bir ülkenin bir adasında yaşanıyor bu da tüm sisteme uzaktan ve en basit şekliyle bakmanızı sağlıyor ki böylece herşey daha da netleşmeye başlıyor beyninizde.. 

Son olarak kitabın sonunda Livaneli ile söyleşi bölümü de oluşturmuşlar -diğer kitaplarında da vardı bu bölüm- ve çok hoş olmuş, oraya da göz atmanızı öneriyorum mutlaka. Benim kitap hakkındaki görüşlerim bu şekildeydi umarım size fikir verebilmişimdir. Tüm kitap kurtlarına bol okumalar :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder