Adı: Katre-i Matem
Türü: Roman
Sayfa Sayısı: 519
Yayınevi: Kapı Yayınları
Basım Yılı: 2015
Merhaba! Bu ay okuduğum bir diğer kitabı da burada yorumlamak istedim. Katre-i Matem benim 3. İskender Pala romanım ve bir kere daha İskender Pala'yı ne kadar sevdiğimi hatırlamamı sağlayan kitap.. Yine dolu dolu, çok şey öğreten, ama öğrettiği şeyi zevkle benimseten harika bir roman...
Katre-i Matem Lale Devri'ni konu alan tarihi bir roman.. Bizim okulda çabucacık öğrenip geçtiğimiz geriye dönüp baktığımızda hakkında pek de birşey hatırlamadığımız bir dönem, Lale Devri. İşte bu süslü ve ihtişamlı devri İskender Pala o kadar ayrıntılı anlatıyor ki, tüm tarihi bilgileri romanın heyecanlı konusu içerisine öyle güzel dağıtıyor ki, siz romanı heyecanla okurken dönem hakkında pek çok şeyi farketmeden öğreniyorsunuz hem de bir daha unutmamak üzere.. İskender Pala'nın her kitabında yaptığı bu şeye ben her okuduğumda hayran kalıyorum.
Lale devri.. Öyle bir dönem ki savaştan yorulan devletin sulh içerisinde yaşadığı, insanların birbirleriyle en güzel laleyi yetiştirmek için yarıştığı, tüm İstanbul'un her bahar rengarenk lalelerle süslendiği, Padişah'ın krallara barış hediyesi olarak en güzel lalelerini yolladığı, Avrupa'nın pek çok yerinden ama özellikle de Hollanda'dan birçok insanın güzel İstanbul lalelerini görebilmek için akın akın Osmanlı'ya geldiği, Nedim'in birbirinden güzel şiirler yazdığı ve tüm bu eğlence ve gösterişin arkasında günden güne fakirleşen halk.. Ahlaki çöküntünün açıkça görüldüğü boyalı bir şehrin mutsuz insanları.. Yorulan halkın isyan arzusu.. Ve nihayet Sultan III. Ahmet'in hazin sonu..
Romanın ismine de değinmek istiyorum, Katre-i Matem; matem damlası anlamına geliyor, bu iki güzel kelime dönemin ünlü lalezarlarından Hafız Çelebi'nin siyaha çalan mor renkli güzeller güzeli lalesine verdiği isim. İsminde geçen matemin İstanbul'a addedildiğini sanıyorum çünkü lalenin çiçek açtığı yıl Patrona Halil İsyanına denk geliyor ve isyan sonucu İbrahim Paşa öldürülüyor, Fatma Sultan çocuklarını babasız büyütüyor, Sultan Ahmet tahtan indirilip yerine Sultan Mahmut getiriliyor ve tüm kadrosu isyancılar tarafından seçilen bir hükümet kuruluyor. Yönetimdeki bu değişim zaten fakir ve mutsuz olan halka çok pahalıya mal oluyor, isyan sırasında çıkan büyük yangın sonucu İstanbul harabeye dönüyor.. Lalelerin süslediği o ihtişamlı şehirden geriye kalan kapkara dumanlarla kaplı bir yıkıntı. İsyan sırasında yaşanan düzensizlik ve haksızlıklar, pek çok kişinin işinden olması ve dükkanlara yapılan yağmalar da var tabi..
Herşeyi anlattın şimdi biz bu kitabı nasıl okuyalım dediğinizi duyar gibiyim ama hayır aslında anlattıklarım romanın tarihi boyutundan bazı detaylar bunları zaten tarih kitaplarından bulabilirsiniz.. Asıl romanı size okutturan hikayeye ise hiç değinmiyorum.. Kara Şahin ve Topaç Yeye'nin gizemli ve heyecanlı öyküsüne..
Katre-i Matem kitabını okumanızı gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.. Ama şunu söylemeliyim ki Katre-i Matem biraz dağınık bir kitap, daha önce İskender Pala kitapları okuduysanız ve yazarın tarzına aşinaysanız pek zorlanmazsınız. Çok fazla ara vermeden, sessiz bir ortamda okumanız daha iyi olur. Bunlar benim naçizane fikirlerim umarım bu kitap yorumu ile size yardımcı olmuşumdur.
KEYİFLİ OKUMALAR :)
Merhaba! Bu ay okuduğum bir diğer kitabı da burada yorumlamak istedim. Katre-i Matem benim 3. İskender Pala romanım ve bir kere daha İskender Pala'yı ne kadar sevdiğimi hatırlamamı sağlayan kitap.. Yine dolu dolu, çok şey öğreten, ama öğrettiği şeyi zevkle benimseten harika bir roman...
Ne güzel Lale olup sahibinden isim almak, İstanbul'u süslemek, Elif gibi dimdik ve tek olmak..
Lale devri.. Öyle bir dönem ki savaştan yorulan devletin sulh içerisinde yaşadığı, insanların birbirleriyle en güzel laleyi yetiştirmek için yarıştığı, tüm İstanbul'un her bahar rengarenk lalelerle süslendiği, Padişah'ın krallara barış hediyesi olarak en güzel lalelerini yolladığı, Avrupa'nın pek çok yerinden ama özellikle de Hollanda'dan birçok insanın güzel İstanbul lalelerini görebilmek için akın akın Osmanlı'ya geldiği, Nedim'in birbirinden güzel şiirler yazdığı ve tüm bu eğlence ve gösterişin arkasında günden güne fakirleşen halk.. Ahlaki çöküntünün açıkça görüldüğü boyalı bir şehrin mutsuz insanları.. Yorulan halkın isyan arzusu.. Ve nihayet Sultan III. Ahmet'in hazin sonu..
Romanın ismine de değinmek istiyorum, Katre-i Matem; matem damlası anlamına geliyor, bu iki güzel kelime dönemin ünlü lalezarlarından Hafız Çelebi'nin siyaha çalan mor renkli güzeller güzeli lalesine verdiği isim. İsminde geçen matemin İstanbul'a addedildiğini sanıyorum çünkü lalenin çiçek açtığı yıl Patrona Halil İsyanına denk geliyor ve isyan sonucu İbrahim Paşa öldürülüyor, Fatma Sultan çocuklarını babasız büyütüyor, Sultan Ahmet tahtan indirilip yerine Sultan Mahmut getiriliyor ve tüm kadrosu isyancılar tarafından seçilen bir hükümet kuruluyor. Yönetimdeki bu değişim zaten fakir ve mutsuz olan halka çok pahalıya mal oluyor, isyan sırasında çıkan büyük yangın sonucu İstanbul harabeye dönüyor.. Lalelerin süslediği o ihtişamlı şehirden geriye kalan kapkara dumanlarla kaplı bir yıkıntı. İsyan sırasında yaşanan düzensizlik ve haksızlıklar, pek çok kişinin işinden olması ve dükkanlara yapılan yağmalar da var tabi..
Herşeyi anlattın şimdi biz bu kitabı nasıl okuyalım dediğinizi duyar gibiyim ama hayır aslında anlattıklarım romanın tarihi boyutundan bazı detaylar bunları zaten tarih kitaplarından bulabilirsiniz.. Asıl romanı size okutturan hikayeye ise hiç değinmiyorum.. Kara Şahin ve Topaç Yeye'nin gizemli ve heyecanlı öyküsüne..
Katre-i Matem kitabını okumanızı gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.. Ama şunu söylemeliyim ki Katre-i Matem biraz dağınık bir kitap, daha önce İskender Pala kitapları okuduysanız ve yazarın tarzına aşinaysanız pek zorlanmazsınız. Çok fazla ara vermeden, sessiz bir ortamda okumanız daha iyi olur. Bunlar benim naçizane fikirlerim umarım bu kitap yorumu ile size yardımcı olmuşumdur.
KEYİFLİ OKUMALAR :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder